Hollywood tarihinin efsanevi oyuncu ve yönetmenlerinden Clint Eastwood’un etkisi beyaz perdenin çok ötesine uzanır. Birçok ikonik karaktere imza atan Eastwood’un kamera karşısındaki yeteneği Quentin Tarantino’nun filmografisinden, Kurt Russell’ın Snake Plissken‘ine, Meryl Streep’in The Devil Wears Prada performansından The Matrix‘in Trinity’sine kadar çok şeye ilham kaynağı oldu.
Kameranın arkasında da önü kadar yetenekli olan Eastwood yönetmenlik hayalleri kuran pek çok oyuncunun örnek almak istediği kişidir. Bunlar arasında Denzel Washington, George Clooney ve Ben Affleck gibi isimler var.
Kökleri western türüne sıkı sıkıya bağlı olan oyuncunun müzikle ilgisi kötü bir country albümü ve kendi filmlerinin çoğunun müziklerini bestelemek şeklinde ama onu müzik dünyasına bağlayan başka bir şey daha var: Klasik bir AC/DC şarkısı olan ‘Man with No Name’ de Eastwood olmadan bugünkü ve unutulmaz haliyle var olamazdı.
Sergio Leone’nin Dollars üçlemesi, Eastwood’un kariyeri için bir dönüm noktasıydı. The Good, the Bad and the Ugly‘nin etkisi Avustralya’nın gelişen hard rock sahnesine kadar ulaştı. Grubun Back in Black albümünün ikinci parçası olan ve tekli olarak ABD’de iki kez platin sertifikasına layık görülen ‘Shoot to Thrill’ ilk kez 1980’de yayınlandığı günden bu yana AC/DC’nin canlı performanslarının vazgeçilmezi oldu.
Angus Young ana solodan sonra gelen ve şarkının en akılda kalıcı yeri olan bölümün The Good, the Bad, and the Ugly‘nin meşhur silahlı çatışma sahnesinde esinlendiğini açıkladı. Sahnede Eastwood ve Eli Wallach’ın canlandırdığı Tuco Benedicto Pacífico Juan María Ramírez (arkadaşlarının deyimiyle Rat) mezarlıktaki hesaplaşma sırasında birbirlerine dik dik bakarlar.
Young “Shoot to Thrill”deki söz konusu bölümün efsanevi Ennio Morricone imzalı ‘Il Triello’daki kompozisyonu yansıtacak şekilde özel olarak yazıldığını da söyledi.
Bilmediğimizde farkına bile varmayız ama bu bilgiyi edindikten sonra bunu duymamak imkansız. Hem Morricone’nin bestesinde hem de Young’ın gitarında ortak bir birikim duygusu var. Yumuşak caz seslerini seven Eastwood’un müzik dinleme tercihleri arasında AC/DC muhtemelen hiç yer almadı ama bu en ünlü filmlerinden birinin grubun en meşhur şarkılarından birine ilham kaynadığı olmasını engellemdi.
far out magazine
