48
Views

Sesli kitaplar vakit geçirmek için iyi olabilir, ancak öğrenmek için o kadar iyi olduğu söylenemez.

San Francisco Eyalet Üniversitesi Psikoloji Bölümü Yardımcı Doçenti Dr. Anisha Singh’in yazısı

Sesli kitaplar ister işe gidip gelirken, ister bulaşık yıkarken, ister kreşe çocuk bırakmak gibi işleri hallederken sürekli yoldaşım oldu. Bir ebeveyn olarak genellikle bir tek bu yolla “okuyabiliyorum.” Ancak insanların metni nasıl anladığını inceleyen bir eğitim psikoloğu olarak şunu merak ediyorum: Gerçekten bir şey öğreniyor muyum? Kısa bir cevap vermem gerekirse: Duruma bağlı.

Tür bu durumda çok çok önemli. İnsanlar doğal olarak hikaye anlatmaya programlanmıştır ve bu da bize hikaye yaylarını takip etme konusunda doğal bir yetenek kazandırır. Araştırmalara göre insanların kurgusal bir eseri sesli kitap olarak dinlemesi veya basılı kitap okuması arasında anlama eylemi bakımından neredeyse bir fark yok. Ancak karmaşık fikirler veya teknik bilgilerle dolu açıklayıcı metinler (örneğin, ders kitapları) söz konusu olduğunda basılı kitaplar daha iyi anlamayı destekleme eğiliminde.

Odaklanma da çok önemlidir. Her türlü okuma eylemi dikkat gerektirir, ama kitap dinlemek dikkat dağıtıcı şeyleri görmezden gelmek için özel becerilere ihtiyaç duyar. Otobüsünüzün camının dışında o muhteşem Golden Gate köprüsü belirdiğinde anlatıcının ne söylediğini takip edememek kolaylaşır. Araştırmalara göre çok fazla sesli kitap veya podcast dinleyen kişiler bu dikkat dağıtıcı şeyleri görmezden gelme ve sesli içeriğe odaklanma konusunda kesinlikle daha iyi.

Sesli kitaplar, gerçekleri öğrenmek için mükemmel bir araçtır. Ama karmaşık fikirleri anlamaya çalışıyorsanız sesli kitaplar sizin için her zaman en iyi seçenek olmayabilir. İşte nedeni: Yazılı bir metni okurken gözleriniz doğal olarak hiç düşünmeden kafa karıştırıcı bölümlere geçer. Sanki beyniniz ve gözleriniz siz anlayın diye bir araya gelir. Ama sesli kitaplarda bu kadar basit değil. Birkaç dakika önce kaçırdığınız önemli bir cümleyi bulmaya çalışmak için tekrar tekrar geri sarmaya basacak ve nerede olabileceğini tahmin etmeye çalışacaksınız. Bu ekstra iş yüzünden kafa karışıklığımızı gidermek yerine genellikle dinlemeye devam ederiz. Sonuç ne mi? Eğer gerçek bir sayfaya bakıyor olsaydık açıkça görülebilecek fikirler arasındaki bağlantıları kaçırabiliriz.

Anlatıcının sesi de deneyimi önemli ölçüde etkileyebiliyor. Bazı dinleyiciler içerik kalitesinden bağımsız olarak belirli vokal niteliklerini dikkat dağıtıcı bulur. Bir anlatıcının temposu, tonlaması ve hatta aksanı kavrayışı artırabilir ya da öğrenmeyi engelleyen ek bir bilişsel yük yaratabilir.

Bir dahaki sefere sesli kitap dinleyip dinlememe konusunda kararsız kaldığınızda öncelikle amacınızı düşünün. Eğlenmek ya da doğrudan bilgi edinmek için fark etmeksizin oynat tuşuna basmaktan çekinmeyin. Ama hedefiniz derin öğrenme ise ve özellikle karmaşık materyaller söz konusuysa geleneksel okuma hala entelektüel alanınızdaki yerini hak ediyor olabilir. En iyi yaklaşım stratejik olandır: sesli kitap zamanınızı kurgu ve kurgu olmayan anlatıya ayırırken gözlerinizi daha derin işleme ve sık inceleme gerektiren metinlere saklayın.

Referanslar:

Singh, A., & Alexander, P. A. (2022). Audiobooks, print, and comprehension: What we know and what we need to know. Educational Psychology Review34(2), 677-715. https://doi.org/10.1007/s10648-021-09653-2

Singh, A. (2023). Text comprehension across print and audio: A person-centered mixed methods study (Publication No. 979-8-3797-6179-0) [Doctoral dissertation, University of Maryland, College Park]. ProQuest Dissertations and Theses Global.

kaynak: psychology today

Makale Etiketleri:
· · ·
Makale Kategorileri:
KİTAP · MANŞET